28 Ocak 2016 Perşembe

Korkma , ben de korkmuştum ama değmedi :)

   
Bugun sameti kar oynamaya cikarttim . Havalar anca yumusadi , ( ben de )ruzgar yoktu . Kahvaltidan sonra ciktik hemen.  zaten bu aralar sabah 8 dedimi uyaniyor guguklu saatim ;) neyse erken kalkan yol alır,bana da iyi geliyor erken kalkmak, tabi erken yatmak kaydıyla.Bİzim sıpa yılların kar müptelası haşere veletleri edasıyla oynadı bir de küçük , ev için kardan adamcık yaptık , evde de onunla biraz boğuştu ve sonunda memede bir güzel uyuyakaldı. 
Samet 20 aylık oldu ,sanırım şu 2 yaş sendromu denen şeyi ufak ufak yaşamaya başlıyoruz biz . Bir direnmeler , bir ağlarken yere yatmalar falan ama hala çok çok abartılı tepkileri yok . Çünkü samet zaten özünde sakin bir çocuk . Evet muzur , evet bazen çok anneci mütemadiyen kucakta ama genel manada gerçekten sakin bir bebek .
Bugün bir vesileyle yeğenim (7 yaş) ve diğer 2 kız kardeş ile beraber olma imkanı oldu. Tüm oturduğum süre boyunca önce ablayla sonra yeğenim ile sadece ve sadece sarılarak oturdu başka hiç bir şeye bakmadı . Öylesine özlemiş .  Yukarıdaki fotograf eski yani hep bu şekildelerdi . Bir sena ile bir de baran'la..
O'nu böyle gördüğüm zamanlar huzur doluyorum ve çok seviniyorum ,şükrediyorum . Tamam diyorum işte bu oldu bu çocuk sebastian :) sıcak kanlı,sakin,sevgi dolu. 
Ben aslında üzüntülü bir gebelik geçirdim ama çok sağlam bir sinire ve karaktere sahibim . Bu insanın kendisi için kolay kolay söyleyebileceği şey değildir anne olana kadar ben de kendimin farkında değildim. Ama tüm yaşadığım sinir harbime rağmen ilk 6 ayımı antidepresan alıyormuşcasına sakin ama bir o kadar da farkında olarak geçirdim . Küçük bir kız çocuğunun bebeğiyle evcilik oynadığı gibi yani bir çocuk şefkatiyle yaklaştım oğluma ,bağırdığım zamanlarım da oldu ,yanında ağladığım ya da tartışma yaşadığım da . Ama göz temasından içeri akmaya çalışmayı hiç bir zaman ihmal etmedim , bire bir vakit geçirdiğim de oldu , O'na tablet başında niloya izletirken muhtelif ev işleri yaptığım da oldu. Evet çok direndim izletmemek için bununla ilgili yazılarım da vardır ama bazı günler bazı durumlarda bunu samet ile yapmam mümkün olmadı. Ben de dozumu aşmadım tabii.
Dediğim gibi şuan 20 aylık hafif sinirli ıkım sıkım oluyor bazen , ısırılmadık yerim kalmadı popom dahil , vücudunu tanıyor ,kıyafetlerinin hangisini neresine giyeceğini biliyor,bana bol bol sarılıyor ,arada iki tane şaplatıyor , " baba , hadi buu" buu dediği top  gibi cümleler doğurabiliyor ,aile üyelerinde kimin kim olduğunu biliyor,konuşmada , anlamada çok şükür ki sıkıntımız yok . Tam söküleceği anı bekliyoruz. Kitaplarla arası çok iyi bir levent serimiz var her gece 2 kitap tan 4 tekrar yapıyoruz , her gün muhakkak adım adım setlerimizi yapıyoruz ( ben yapmasam o burnuma sokuyor zaten ) ,bunların yanında ben sosyal medyada bol bol üretken anneleri takip ediyorum özellikle instagramda çok yaratıcı annelere rastlıyorum bir sürü oyun biriktirdim . Yeni yeni şarkılar buldum , albümler indirdim ayrı bir postta yazarım. Zira şuan yatak odasında karanlıkta tabletten işimi görüyorum .
Yani vel hasıl bayağı yol kat ettim. Bunları neden yazdım ;
"Ah nasıl büyüyecek bu çocuk " diyen anne bak benim kadar anti- mükemmel bir anne bile bunları yazıyorsa yorma , sıkma kendini diye . Herkesin süper rahat bir ailesi , superboy bir kocası ve özel hayatı yok . Benim de yok . Blog bile yeri geliyor ağlama duvarına dönüyor . Sakin kal , ve en önemlisi ne biliyor musun ? Üzüntünde de , mutluluğunda da çocuğuna dürüst ol. Öyle güzel anlıyorlar ,öyle yardımcı oluyorlar ki sen bile şaşırırsın. 

Ve en önemlisi kendini sev , bırak çocuğu kocayı kendim için ne yapıyorum diye sorgula kendini . Önce sen , önce ben , önce biz anneler . Vallahi kimse kusura bakmasın insan yetiştiren her kişi benim gözümde her zaman pozitif ayrılır .  İşte böyle şeker, ben yattım iyi geceler :))

Sevgiyle kalın...


6 Ocak 2016 Çarşamba

Ne fark eder ki

Biliyorsanız taş kıpırdamayacak, fırtına olmanın ne alemi var ?   Yazıyordu instagramda takip ettiğim bir kişinin yazısında.. Tokat gibi geldi bana , aydım sanki. 
Hayat siz ne kadar istemeseniz de değiştiriyor bir çok şeyi, önceliklerimizi , hedeflerimizi , olmazsa asla yapamam dediklerimizi. Rutinin içinde boğula boğula yaşamaya gayret ediyor da insan, gönül yükünü ne omzuna ne kalbine taşıtamıyor. Çok şükür geceleri başımı yastığıma koyduğumda içimi acıtacak şeyler yapmadığımı anneliğim için de evliliğim için de etrafımdaki insanlar için dostlarım için ailem için de elimden geleni yaptığımı biliyorum. En ufak bir rahatsızlığım yok bu konuda . Peki kendim için ne yapıyorum ? Sadece elinden geleni yapmak yeterli mi ? Ya ne yaparsan yap olmuyorsa? İşte burada tıkanıp kalıyorum . Ne fark eder ki diyorum o zaman , ne fark eder ki .
Bu hayatta yapılacak her şey belli. Ne yapacağımızı bilemediğimiz çok az şe vardır. Ama yapmamız gerekeni bilip de yapmadıklarımız, harekete geçmediklerimiz işte onlar bu hayatta bizi biz yapanlardır.ve çoğu insanın içinde yapmaya yapamaya biriken yük, böğrüne oturan taş işte budur. Herşey için bahane var ama hayat çok kısa . Ne için değer ne için değmez bunu iyi kavramak ve salih akılla halletmek lazım. 
İşte böyle geldi bu gece içimden , yorgunluğum , kırgınlığım içimden taştı bugün . Gene de gün ışığım , yağmurdan sonra gelen gökkuşağım var , peygamber gibi sabrım , gepgeniş bir yüreğim var . 
Herkese gülsün hayat, bana biraz sırıtsa yeter. 
Sevgiyle kalın, iyi geceler...

2 Ocak 2016 Cumartesi

Cocuksuz bir istanbul masali

Evettt :)) aslında bu taslak 03.09.2015 tarihinde oluşturuldu . yani taşınmamızdan yaklaşık 20 gün sonra filan . samet'ten 1 geceliğine ilk ayrılışım ,üstelik meme emerken .bana kalsa asla gitmeyeceğim ama eşimin ısrarına dayanamadığım , içten içten ay süper olur dediğim bir gündü.
plana göre öğlen vakitlerinde buradan yola çıkıp istanbula varacak,akşam 5 buçuk gibi eşim toplantısına girip çıkacak ve gecemizi de arkadaşlarımızla güzel bir yemek yiyerek taçlandıracak geceyi onlarda geçirecek ve ertesi sabah dönecektik. ama sametin meme emmesi , üstüne üstlük geceleri meme emerek uyuması ve hatta yanımda uyumaya alışkın olması ve o güne kadar hiçbir yerde bensiz kalmamış olması benim gayet katmerli gitmek istememe sebeplerimdi .

sonuç ne mi oldu? gittim :)

istanbul'a vardığımızda sanki hayatımda daha önce istanbul'a hiç gitmemişiz gibi olduk. samet doğduktan sonra baş başa hiç bir yere gitmedik çünkü .süper bir duyguydu çok özlemişim.
ertesi sabah telefonda binbir duayla aradım k.valideyi , ve samet beyefendisi gece yalnızca 1 kere uyanmış o da kendi kendine değil k.valide bizim oğlan çok terleyince havlu koymak için galiba biraz müdahale etmiş bizim sıpa uyanmış ve geri uyumuş . ben hem şok hem sevindirik oldum :))

gerçi benim oğlanın şöyle bir huyu var ; arkadaş yanında ben olduğum zaman meme aşığı kesiliyor ama ben yanında olmadığım zaman sabahtan akşama kadar anneannesinde ya da babaannesinde gayet güzel kalıyor (bazen oyunbozanlık yaptığı anları pas geçiyorum ,çocuktur anı anını tutmaz diyerekten :)) demek ki geceleri de kalabiliyormuş.

bu gece bırakma hadisemizin 2. sini de eşimle gene şehir dışına zorunlu bir yemeğe katıldığımız ve gece 3 te ancak evimize varabildiğimiz zaman yani 2 hafta önce yaşadık,ve sonuncusunu yani 3. sünü de yılbaşı gecesi...

valla ben kendimi aştım . böyle 1 gün  1 gün bırakınca bir sakıncasını yaşamadık biz .tabbiki hher çocuk farklı ,kendine özgü . ama sürekli olmamak kaydıyla ayda 1 kere ya da 2 kere bırakabilirim diye düşünüyorum...inşllaah memmeden kesmemde  de bu durum işime yarar .
 işte böyle hanımlar . çocuklar asla dediğimiz bazı olaylarda bizi bir güzel şaşırtabiliyorlarmış. en azından benim için durumlar bu yönde gelişti :)

sevgiyle kalın.






30 Aralık 2015 Çarşamba

bebek araç gereçleri 6 / adım adım eğitici kutular


merhabalar , bebek araç gereçleri serimizin bu sırasında 9-48 ay arası kullanılan , psikolog, psikiyatr ve pedagoglarca hazırlanmış olan ay ay bebek gelişimine eğlenceli bir hava katan adım adım kutularından bahsedeceğim.  Burada bir öğretmen arkadaşım var çocuklarımızın arası da 4 ay filan . görüştüğümüzde çok tavsiye etti ,mutlaka çiğdem biz çok eğleniyoruz bir deneyin dedi. internetten araştırdım kutu içerikleri ,yorumlar hoşuma gitti . bir de şöyle bir durum oluşmaya başladı bizde; bildiğiniz üzere hamile kaldığımı öğrendiğimden beridir ben evdeyim çalışmıyorum .dolayısıyla bir müddet sonra yani çocuk büyüdükçe ne yapacağını şaşırmaya ve içten içten acaba ben bu çocuğa yetemiyor muyum? ları sormaya başlıyorsunuz . e kalkıp ' aman da arkadaşım ben bu çocuğa yetişemiyorum deyip pat diye kreşe verme gibi bir durum da söz konusu olamayacağına göre... ( bence kreş yaşı 2,5 -3 yaştır. ha çalışıp bakıcı insafına kalmak istemeyen aileler için en akıllıcası iyi bir kreşe verip ,en azından kurumsal ,eğitimli eğitimcilere emanet anlayışıyla davranmak -yani ben olsam öyle yapardım heralde- gibi bir durum söz konusu olabilir.)

 Samet'i önümüzdeki ağustos ayında yarım günlüğüne başlatmak istiyorum ya kreşe, bu adım adım serileri sanırım bizi güzel hazırlayacak . mesela 18. ay kutumuzda ilk defa hikayelerde klozet  resmi ve tuvaletle ilgili  bir hikayeye  giriş yapmışlar ama asıl tuvalet eğitimi olayına 24. ay kutusunda giriyorlar.olması gerektiği gibi. içinde ' haydi hikaye anlatalım' kısmı bizim favorimiz. Samet deliriyor hikayelerine. bizim için de süper bir oyalamaca oldu. şimdi havalar soğuk , dışarıda çok fazla vakit geçiremiyorsun e doğal olarak çocuk bir yerden sonra vitrine , çanağa , çömleğe sarıyor :)) ha adım adım bunu engellemiyor tabiki :)) en azından günde bir 15-20 dk bol bol hikayeler , aktivitelerle öğrenme ,faaliyet yapmakla geçiyor. benim de içim rahat ediyor . evet baktığın zaman diyebilirsin arkadaş çok da bi esprisi yok ama benim gibi düzenli eğitim yolunda bir şeyler yapmak ve bir yerden başlamak isteyen annedaşlarıma ben tavsiye ediyorum. yoksa karışabilir,çorba yapabilir,ayından ve zamanından önce bir şeyler vermeye çalışarak çocuğu farkında olmadan yorabiliriz.

fiyat konusuna gelince bir kutu 45tl . ben 12 aylık almıştım 540lira. ama şuan şöyle bir güzellik yapmışlar d&r da tek kutu halinde alabiliyorsun illa 6 aylık ya da 1 yıllık almak zorunda değilsin.yani denemek amaçlı bence ideal bir uygulama olmuş . bir de benim hoşuma giden olay şu oldu . biz 16 aylık başladık , 17. ay kutumuz geldi ( bu arada samet 2 haziran doğumlu her ayın 2 sinde bazen tatiller araya girince tutmuyor da - setimiz geliyor) ve 17 ay ile birlikte adım adım dan arayıp bir geri bildirim yaptık. Samet'in en çok hangi oyunu sevip sevmediğini , hangi aralıklarla yaptığımızı , nasıl yaptığımızı , paketlerin sorunsuz ulaşıp ulaşmadığını sordular . bu benim hoşuma gitti, neden? ürünü satana kadar değil sattıktan sonra da arkasında durmaları olması gereken ama bir çok işletmenin yapmadığı bir konu.
Şimdi yemek yerken , giyinirken, yıkanırken şarkılarla , hikayelerle oyunlarla iş yapıyoruz. kutusunu kucaklayıp yanıma geliyor ve ay sonunda tüm hikayeleri ve aktiviteleri ezberlemiş oluyor. her ay anne babalar için rehber niteliğinde yazıları oluyor,neyi nasıl yapmamız gerektiği hikayelerin,aktivitelerin yanında yazılı oluyor kısacası ben çok memnunum.

bu arada bugün yeni yıla son 1 gün kalmış. bir yılı daha devirdik acısıyla tatlısıyla . herkese şimdiden iyi seneler diliyorum .

sevgiyle kalın...

19 Aralık 2015 Cumartesi

Ben geldimm

Tam tamına 4 buçuk ay olmuş anacım . Naptım ben yeeaaa ! Neler yapmadım ki . Evimi taşıdım daha ne yapayım! Uzun zamandır oturduğumuz evimizi satmaya çalıştık olmadı nedeni bahçeli müstakil bir eve geçmek istememiz . Hamileliğimden beridir sürüncemede kalan bir konuydu zaten küçük bir şehirde yaşadığımız için seçeneklerimiz de oldukça dar ve kısıtlıydı. Baktık böyle olmayacak bir pazar günü evlerini çok beğendiğimiz ve o sitede oturan arkadaşlarımızla tekrar bu konu açılınca kiralık ve hemen oturuma hazır bir ev olduğunu fakat evin 2 değil 3 katlı olduğunu  , perdelerine ,avizelerine kadar hazır olan ilk baktığında göz korkutan ama hali hazırda bahçesiyle ,düzeniyle bizi cezbeden şuanki evimize yarım günde karar vererek 2 hafta içinde taşındık .

Taşınmanın ne demek olduğunu taşınan bilir diyorumve fazla ayrıntıya girmiyorum .bu süre zarfında bloga dokunamamamın nedeni de bu yorgunluğu fazla yansıtmak istememem olabilir. çünkü cidden çok yorucu bir işmiş. üstelik annem yok,halalarım yok, ablam ,ben , eşim ve arkadaşım -şimdiki komşum- yardımlarıyla oldu bu iş .ha tabi bir de sametin 'mümü' sü münevver ablamızın hakkını ödeyemeyiz elleri dert görmesin. evelallah tripleks evin hakkından da geldik :)

ayrıldığımız evimizi kiraya verdik,kötü enerjilerimizi ve anılarımızı oraya gömdük zaten kendi evimiz çocuklu bir kadın için,yaşlı amca - teyze için  ve hele hele bir engelli vatandaş için asla yaşanılası bir yer değil . tamamen ticari kaygılar insani ihtiyaçların önüne geçmiş ne kadar ev o kadar para mantığıyla yapılmış bir müteahhitlik işi işte.
oysaki şimdi küçük denemeyecek kadar büyük ve yemyeşil,hali hazırda meyve ağaçları olan,çeşit çeşit yediveren güllerle etrafı çevrili,yerii pek sevmesemde hoş bir kamelyası olan  bir bahçemiz var ,çocuklar yazın gecenin geç vakitlerine kadar sitenin içinde saklabaç oynuyorlar,gözümüzün önünde havuzda çimebiliyorlar,bisikletlerni çalınma korkusu olmadan alelade kapının önüne bırakabiliyorlar bir anne daha ne ister ki. tek dezavantajı şehre vasıtasız gidememek . gerçi o da çok dert değil. zaten beni yaşadığım şehirde en uzak mesafe arabayla 15 dk. :)araba yoksa taksi ,taksi yoksa minübüs le işimizi görüyoruz.

tabi bu arada samet oğlanda büyüdü,gelişti pek bir muzurlaştı çeşitli maceralar yarattı kendine hepsi bir bir yazılacak inşallah .bakışlardan anlaşılıyor galiba zaten değil mi? yoksa ben bildiğim için bana mı öyle geliyor ne dersiniz ?

sevgiyle kalın , tekrardan hoşgeldim .






1 Ağustos 2015 Cumartesi

Kadinsal durumlar

Şuan kuafördeyim. Akşam arkadaşlarımızın düğünü var ve onun bahanesiyle fön çektiriyorum. Ne kadar özlemişim kendim için özel bir şeyler yaptırmayı. 
Çocuk olmadan önce de bu konularda gevşek davranırsım fakat sametin doğumuyla beraber kendimi baya boşladığımı şuan anlıyorum. 
Tamam motive olmak , moral kazanmak sadece kuaföre gidip saç yaptırmakla ya da avm gidip para harcamakla olmaz. Çocuğu anneanne ya da babaanne ye kakışlayıp evde hiçbir şey yapmadan da sessizliği dinleyip malak gibi yatabilirsiniz ama kadınız işte abi en pasaklımız ( ben ) bile arada istiyorken böyle şeyleri diğerleriniz ne yapsın ? 
Bu tarz şeyleri adet haline getirmeli en azından 2 haftada bir fön ayda bir pedikür filan yaptırbilmeli insan . Her şeye zamanımız var ama kendimize yok  maalesef . Bu da hep kendini 2. Plana atmaktan kaynaklanıyor . Sonra zama. Geçince de ' ah ulan ah !! Benn gençliğimde böyle miydim? Gahrettiniz beni uleynn diye dövünürüz . ' 

Kendimize vakit ayırmamız lazım , bu dolu , yırgun , 7/24 çalışan kafaları az buçuk rahatlatmamız şart !


25 Temmuz 2015 Cumartesi

bağırsak enfeksiyonlu 6. hastalık kokteyli :))

heyo ben geldim :)) gene kaybolmuşum bu aralar evin,çocuğun , kocanın arasında. kendimi unutmuşum . aaa ama dedim benim bir bloğum var kafa dağıtıyorum orada ben , yalnız olmadığımı görüp seviniyorum bi bırakın ayol 5 dakika :) kendime geleyim

bizim oğlanın salgına yakalanmasını yazmıştım malum bakterili bir kaka , yeşil sulu ishal şeklinde ve ateş eşliğinde .. 5 gün süren tedaviden sonra kaka da normale dönünce tamam dedik çok şükür atlattık . ama öyle olmamış bacılar :) tam bir hafta sonra hafif bir ateş baş gösterdi dişe bağladım ama ertesi gün hemen kaka tahlilini yaptırdım ve temiz çıktı tahlile de güvenerek 3 günlük ishalini de diş dolayısıyla sallamadım ama kaka yeşile ve sümüksü bir yapıya ulaşınca eşime dedim iyi bir doktora gidelim buradakiler anlamadı durumu . sonra kendi çocuk doktorumu buldum sağolsun çok tatlı bir doktor. sakin, güler yüzlü , cana yakın . tahlil istemeden teşhisi koydu .

sonra ertesi gün aniden ateş düştü , ishali ilaçların da etkisiyle azalarak bitti ertesi sabah bir uyandım bizim oğlanın yüzü benek benek :))
ve aklıma gelen başıma geldi 6. hastalık !
72 saat düşürülemeyen ateş ve hemen sonrasında yüzde ve vücutta döküntüler .
anlayacağınız bizim oğlan ishalinin arasına bir de 6. hastalığı sıkıştırmış , iyileşmiş de biz anlamamışız :))

bu arada 6 . hastalık mı ishali tetikledi? yoksa yeşil sulu kaka yalnızca bağırsak enfeksiyonunda mı baş gösterir bilemedim ama feci feci feci bir 15 gün daha geçirdim . oğlum da ben de yeni kendimize geldik :))

ha bu arada samet artık  yürüyor :))

sevgiyle kalın !

Popüler Yayınlar